Bir önceki yazımda farkındalıktan bahsetmiştim. Daha sonra yazıyı gözden geçirirken aklıma bir kadının yaptığı Ted konuşması geldi. Kadının ismini veya ne yaptığını hatırlayamadım ancak konuşmasını yedi madde üzerinden yapmış ve bunlara dikkat ettiğimiz sürece hayatımızı güzel ve anlamlı yaşayabileceğimizi söylemişti.
İlk madde farkındalıktı, çevremizin ve kendimizin farkındalığı. Daha sonnra etki, çeviklik, yılmazlık, sürdürülebilirlik, bağışıklık ve gönüllülük. Bunlardan beni en çok çeken etkiydi çünkü ne kadar ve nasıl etki edersen o kadar değer alırsın demişti Ted konuşmacısı.
Birine veya bir şeye etki etmek gerekiyor. Peki burada bahsedilen etki ne? Büyük bir icat mı yapmamız gerekiyor, keşfedilmemiş bir yeri bulmak, işimizde büyük başarılar kazanmak mı ? Tabiki hayır. Bazen birine günaydın demek, gülümsemek, nasıl olduğunu sormak ama gerçekten nasıl olduğunu sormak da o kişide bir etki oluşturabilir. Karşınızdaki kişinin derdini dinlemek, çözüm bulmaya çalışmak birine etki etmenin en güzel yöntemi değil midir?
Bir sorunu olan kişiye tavsiye vermek, bavulunu tek başına kaldıramayan birine yardımcı olmak, karşıya geçmek isteyen köpeğe eşlik etmek, susamış bir bitkiye su vermek de etkidir. Her etkinin karşılığını hemen alamayız, bazen de hiç alamayız ama her durumda kazanıyoruz. Bu durumda belki de en büyük kazancımız mutluluk ve iç huzur oluyor.